Bill and John like to get together once a month to shoot the breeze.
- Bill ve John çene çalmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Bill and John like to get together once a month to talk.
- Bill ve John konuşmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Let me save you some time.
- Bir ara seni kurtarayım.
He stayed there some time.
- O, bir ara orada kaldı.
Write me sometime, OK?
- Bir ara bana yaz tamam mı?
Tom told me that I should drop by sometime for a visit.
- Tom bana ziyaret için bir ara uğramam gerektiğini söyledi.