bir anlamda

listen to the pronunciation of bir anlamda
Turkish - English
in a manner of speaking
in a sense, in one sense
in one sense
in a sense

In a sense, such a political movement may be called a revolution. - Bir anlamda, böyle bir siyasi harekete bir devrim denilebilir.

What he said is true in a sense. - Onun söyledileri bir anlamda doğrudur.

a sense of
dar anlamlı bir sözcüğü geniş anlamda kullanma
synecdoche