Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
Select Keyboard:
Türkçe ▾
Türkçe
English
العربية
Dansk
Deutsch
Ελληνικά
Español
فارسی
Français
Italiano
Kurdî
Nederlands
Polski
Português Brasileiro
Português
Русский
Suomi
Svenska
中文注音符号
中文仓颉输入法
X
"
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
*
-
Bksp
Tab
q
w
e
r
t
y
u
ı
o
p
ğ
ü
,
Caps
a
s
d
f
g
h
j
k
l
ş
i
Enter
Shift
<
z
x
c
v
b
n
m
ö
ç
.
Shift
AltGr
$
£
€
¥
7
8
9
/
4
5
6
*
1
2
3
-
0
.
=
+
bir şeyi yapmaya cüret etmek, çekinmemek; bir şeyi ypmaya cesareti olmak
Turkish - English
Definition of
bir şeyi yapmaya cüret etmek, çekinmemek; bir şeyi ypmaya cesareti olmak
in Turkish English dictionary
(deyim)
have the nerve to do
He had the nerve to tell me that I was too fat, he should look at himself in the mirror!.
(deyim)
Be bold enough to act/do, behave impudently
bir şeyi yapmaya cüret etmek, çekinmemek; bir şeyi ypmaya cesareti olmak
Hyphenation
bir şe·yi yap·ma·ya cü·ret et·mek, çe·kin·me·mek; bir şe·yi ypma·ya ce·sa·re·ti ol·mak
Pronunciation
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
bir şeyi yapmaya cüret etmek, çekinmemek..
the act of putting on make-up and gettin..
commissioned dealer's representative
get loaded, get sloshed
as thick as thieves
meleopsittacus undulatus
to have a go at sb
More...
Clear
Favorites
More...
Clear