A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
- 354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
The common language of many Asians is English.
- Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.
I can't imagine how much more colourless life would be without multiple languages.
- Yaşamın birçok dil olmadan ne kadar fazla renksiz olacağını düşünemiyorum.
This book is written in multiple languages.
- Bu kitap birçok dilde yazılmıştır.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
She saw a lot of animals on the road.
- Yolda birçok hayvan gördü.
Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
- 354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
We have made numerous improvements to our house since we bought it.
- Aldığımızdan beri evde birçok iyileştirmeler yaptık.
Numerous other lawsuits are pending.
- Diğer birçok dava bekliyor.
He has written lots of books about his experience abroad.
- Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.
- Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
Several students were absent from school because of colds.
- Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Quite a few Americans like sushi.
- Birçok Amerikalılar suşi severler.
Quite a few people have two cars.
- Birçok insanın iki arabası var.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
On the one hand we suffered a heavy loss, but on the other hand we learned a great deal from the experience.
- Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
She was mimicking the various people in our office.
- O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
There are various ways of enduring the pain.
- Acıya katlanmanın birçok yolu var.
Not a few people live to be over eighty.
- Birçok insan seksen yıldan fazla yaşamaz.
Despite the many tragedies she has had in life, she remains to have the pureness of her heart.
- Hayatta yaşadığı birçok trajediye rağmen, o, kalbinin saflığına sahip olmayı sürdürüyor.
They had to build bridges over the many streams.
- Birçok akarsu üzerinde köprü inşa etmek zorundaydılar.
Lots of superstitions are still believed in.
- Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
- Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
There were quite a few rotten apples in the basket.
- Sepette birçok çürük elmalar vardı.
Quite a few people went to the concert.
- Birçok insan konsere gitti.
The two sides clashed several times.
- İki taraf birçok kez çatışmaya girdi.
Tom has been arrested several times.
- Tom birçok kez tutuklandı.
Let me show you many things which will be novel to you.
- Sizin için yeni olan birçok şeyi göstermeme izin verin.
Cows supply us with many things we need.
- İnekler ihtiyacımız olan birçok şey bize verirler.
I have traveled many times.
- Ben birçok kez seyahat ettim.
You can not appreciate the poem until you have read it many times.
- Birçok kez okuyuncaya kadar şiiri kavrayamazsın.
That's happened to me plenty of times.
- Bu birçok kez başıma geldi.
Tom has done that plenty of times.
- Tom onu birçok kez yaptı.
I've been to Italy many times.
- Birçok kere İtalya'da bulundum.
His teacher sent him to the principal's office for being tardy too many times.
- Birçok kereler derse geç geldiği için öğretmeni onu müdürün odasına gönderdi.
You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.
- Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.
A lot of students look up to Mr Brown.
- Bir çok öğrenci Bay Brown'a saygı duyuyor.