English - Turkish
Definition of bindet zusammen in English Turkish dictionary
- ties
- bağlar
Tüm zenginliğinden, pozisyonundan ve dünyevi bağlarından vaz geçmedikçe asla cennete girmeyeceksin.
-You will never enter heaven unless you give up all your riches, position, and earthly ties.
Bürokratlar dev şirketler ile sağlam bağları sürdürürler.
-The bureaucrats maintain solid ties with the gigantic corporations.
Related Terms
German - English
Definition of bindet zusammen in German English dictionary
- ties
- interconnects