The symbol X usually stands for an unknown quantity in mathematics.
- X sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir.
It is estimated that a great part of his inventions would remain unknown to the date.
- Onun buluşlarının büyük bir kısmı tarihe bilinmeyen olarak kalacağı tahmin edilmektedir.
The symbol X usually stands for an unknown quantity in mathematics.
- X sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir.
His hobby is collecting strange butterflies.
- Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
We're in uncharted territory.
- Bilinmeyen bölgedeyiz.
The two scholars wrangled over the meaning of an obscure Tibetan phrase.
- İki bilim adamı bilinmeyen bir Tibet ifadesinin anlamı üzerinde tartıştı.
It was all like a single equation with two unknowns.
- İki bilinmeyenli bir denklem gibiydi hepsi.
It is estimated that a great part of his inventions would remain unknown to the date.
- Onun buluşlarının büyük bir kısmı tarihe bilinmeyen olarak kalacağı tahmin edilmektedir.
Do you know how to play mahjong?
- Mahjong oynamayı biliyor musun?
Do you know how to play chess?
- Satranç oynamayı biliyor musun?
Everybody knew she could speak English well.
- Onun iyi İngilizce konuşabildiğini herkes biliyordu.
They knew they must fight together to defeat the common enemy.
- Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
Knowing is nothing, imagination is everything.
- Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.
Tom accused Mary of not knowing how to love or how to accept someone's love.
- Tom Mary'yi sevmeyi ya da birinin aşkını kabul etmeyi bilmemekle suçladı.
I invited Ken, Bill and Yumi.
- Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.
Ken can play the violin, not to mention the guitar.
- Ken keman çalabilir, gitardan bahsetmeye bile gerek yok.
His name is known to everyone in this town.
- Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.
Football is the most known sport in the world.
- Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.