bilim adamı

listen to the pronunciation of bilim adamı
Turkish - English
Scientist

I consider him a great scientist. - Onu büyük bir bilim adamı olarak görüyorum.

He respects Einstein, an American scientist. - O, bir Amerikalı bilim adamı, Albert Einstein'a saygı duyuyor.

scholar

A scholar made an excellent speech about human rights. - Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.

Mr Johnson is not a scholar but a poet. - Bay Johnson bir bilim adamı değil fakat bir şairdir.

man of science
scientist, boffin
Scientist, man of science, man of learning, scholar
man of letters
boffin
man of learning
scientist, man of science
the scientist
bilim adam
scientist

The leader of the party is a famous scientist. - Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.

He respects Einstein, an American scientist. - O, bir Amerikalı bilim adamı, Albert Einstein'a saygı duyuyor.

bilimadamı
boffin
yanardağ bilimi ile uğraşan bilim adamı
Volcanoes of the scientists involved in science
bilim adam
boffin
bilimadamı
researcher
bilimadamı
expert in a particular branch of science; man of science
bilimadamı
scientist
gizli görevli bilim adamı
back room boy
Turkish - Turkish
Bilimsel çalışmalarla uğraşan kimse, bilgin, alım: "Aralarında yurt çapında ün yapmış bilim adamları vardı."- H. Taner
Bilimsel çalışmalarla uğraşan kimse, bilgin, âlim
bilim kadını
ilim adamı
bilim adamı
Favorites