Turkish - English
Definition of bileşikleri in Turkish English dictionary
- bileşik
- composite
- bileşik
- combined
- bileşik
- (Nükleer Bilimler) composed
All life is based on chemistry and all living things are composed of chemical compounds.
-Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.
- bileşik
- interconnected
- bileşik
- (Gıda) integral
- bileşik
- compound
Ammonium carbonate is an organic compound.
-Amonyum karbonat, organik bir bileşiktir.
Bus ticket, handbag, and children's playground are examples of compound nouns.
-Otobüs bileti, çanta, çocuk oyun alanı bileşik isimlere örnektir.
- bileşik
- compound; compound
- bileşik
- complex
- bileşik
- combination
- brom bileşikleri
- (Kimya,Madencilik) bromine compounds
- epoksi bileşikleri
- (Tıp) epoxy compounds
- kafes bileşikleri
- (Kimya) clathrate compound
- kazan bileşikleri
- boiler compounds
- kokulu kükürt bileşikleri
- (Kimya) odoriferous sulphur compounds
- konuk-konak bileşikleri
- (Kimya) host-guest compounds
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of bileşikleri in Turkish Turkish dictionary
- Bileşik
- mürekkep
- bileşik
- Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
- bileşik
- Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası
- bileşik
- Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)
Related Terms
bileşikleri
Hyphenation
bi·le·şik·le·riResimler
History
Favorites