Definition of bileşenler in Turkish English dictionary
- constituent parts
- ingredient
All the ingredients are fresh.
-Bütün bileşenler tazedir.
- (Bilgisayar) components on
- components
The plasmid and the nucleoid are bacterial components that contain DNA.
-Plazmid ve nükleoit DNA içeren bakteri bileşenleridir.
Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.
-Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler.
- bileşen
- component
Instructional videos are a key component of many online courses.
-Öğretim videolar birçok çevrim içi derslerin önemli bir bileşenidir.
The components obtained by distillation of coal tar are as shown below.
-Kömür katranının damıtılmasıyla elde edilen bileşenler aşağıda gösterildiği gibidir.
- bileşen
- constituent
What are the constituents of a gin and tonic?
-Bir cin tonikin bileşenleri nelerdir?
- bileşen
- constituents
What are the constituents of a gin and tonic?
-Bir cin tonikin bileşenleri nelerdir?
- bileşen
- {i} ingredient
All the ingredients are fresh.
-Bütün bileşenler tazedir.
- bileşen
- component, constituent
- bileşen
- chem. component
- mekanik bileşenler
- mechanical components
- steril bileşenler
- (Tıp) sterile components
- steril olmayan bileşenler
- (Tıp) nonsterile components
Related Terms
Definition of bileşenler in Turkish Turkish dictionary
- bileşen
- Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri