Tom put up a notice about the change in price.
- Tom fiyat değişikliği hakkında bir bildirimde bulundu.
Tom's death notice was in today's paper.
- Tom'un ölüm bildirimi bugünkü gazetedeydi.
Your customs declaration, please.
- Gümrük bildiriminiz, lütfen.
I received an email notification of his upcoming party.
- Onun yaklaşan partisi hakkında e-posta bildirimini aldım.
I received notification that we must move out in one month.
- Bir ay içinde taşınmamız gerektiğine dair bildirim aldım.