She pasted a notice on the wall.
- O, duvara bir bildiri yapıştırdı.
Tom was fired without notice.
- Tom bildirimsiz kovuldu.
Notification of the smoking ban was posted outside the restaurant yesterday.
- Sigara içme yasağı bildirimi dün restoranın dışında yayınlandı.
I received notification that we must move out in one month.
- Bir ay içinde taşınmamız gerektiğine dair bildirim aldım.
I received an email notification of his upcoming party.
- Onun yaklaşan partisi hakkında e-posta bildirimini aldım.
Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
- Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
Tom was reported missing three weeks ago.
- Tom'un üç hafta önce kaybolduğu bildirildi.
Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
- Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
I have to write a paper.
- Bir bildiri yazmalıyım.
I have to write a paper.
- Bir bildiri yazmalıyım.
Write to me sometime and let me know what you're doing.
- Bir ara bana yazın ve ne yaptığınızı bildirin.
Let us know how we can be of service.
- Nasıl hizmet edebileceğimizi bize bildirin.
Your feedback is important and it will help us to know how we can provide the best service possible.
- Geri bildiriminiz önemli ve mümkün olan en iyi hizmeti nasıl sağlayabileceğimizi bilmemize yardım edecek.
Your customs declaration, please.
- Gümrük bildiriminiz, lütfen.