biçmek

listen to the pronunciation of biçmek
Turkish - English
harvest
cut
mow

How much did Tom pay you to mow the lawn? - Çim biçmek için Tom sana ne kadar para verdi?

How much did Tom pay you to mow his lawn? - Çimini biçmek için Tom sana ne kadar para verdi?

to reap (a cereal crop); to cut, mow (hay, grass)
slice
to put (a price) on, assign (a price) to: Şimdi bu halıya fiyat biçelim. Let's price this rug now
to mow down, cut down, kill (people) (with a volley of fire)
reap

What one has sown one will have to reap. - Bir insan ne ekerse onu biçmek zorunda kalır.

to cut and shape, hew (wood, stone) (according to a pattern): Tomrukları biçip kalas haline getirdiler. They cut up the logs into beams
cut out
estimate (price)
to cut; to saw; to cut out; to reap, to mow, to harvest; to estimate
(Terzi) to cut (cloth) (in order to make a garment); to cut out, cut the cloth for (a garment): Elbisenin kumaşını henüz biçmedi. He hasn't cut out the dress yet
cut up
crop
scythe

Scythes are used for mowing grass by hand. - Tırpanlar elle çim biçmek için kullanılırlar.

scythe down
mown
saw
cut down
estimate price
{f} estimate
değer biçmek
assess
ekip biçmek
cultivate
değer biçmek
appraise
değer biçmek
value
değer biçmek
appreciate
paha biçmek
value
değer biçmek
prize
değer biçmek
rate
değer biçmek
size up
kıymet biçmek
(Ticaret) assess
biçme
cut
biçme
(Tarım) reap

What one has sown one will have to reap. - Bir insan ne ekerse onu biçmek zorunda kalır.

ekin biçmek
harvest
ekin biçmek
reap
kıymet biçmek
evaluate
biç
reap

You must reap what you have sown. - Ne ekersen onu biçersin.

As you sow, so will you reap. - Ne ekersen onu biçersin.

biç
{f} mowed

Tom mowed Mary's lawn for her. - Tom Mary'nin çimenliğini onun için biçti.

The lawn needs to be mowed. - Çimlerin biçilmesi gerekiyor.

biç
mow

Bob charged 3 dollars an hour for mowing lawns. - Bob çimleri biçme için bir saat için 3 dolar ödedi.

Tom doesn't even know how to start a lawn mower. - Tom bir çim biçme makinesini bile nasıl başlatacağını bilmiyor.

biç
{f} mown
biçme
prism
biçme
mowing

I hate mowing the lawn. - Çim biçmekten nefret ediyorum.

Scythes are used for mowing grass by hand. - Tırpanlar elle çim biçmek için kullanılırlar.

ektiğini biçmek
Get what one deserves
toprağı ekip biçmek için kullanmak
To cultivate the land use
az değer biçmek
underestimate
az değer biçmek
undervalue
az değer biçmek
underprice
biçme
reaping (a cereal crop); cutting (hay, grass)
biçme
shearing
biçme
act of trimming with a sharp tool
biçme
hewn wood, roughly squared wood
biçme
hewn piece of stone; cut stone
biçme
cutting and shaping, hewing (wood, stone)
biçme
(Terzi) cutting (cloth) (in order to make a garment); cutting out, cutting the cloth for (a garment)
biçme
shear, cutting; prism" " menşur, prizma; cut stone
biçme
(Geometri) prism
biçme
act of cutting off hair or fleece
biçme
shear
bol biçmek
to estimate lavishly
değer biçmek
1. to evaluate. 2. to set the price (of)
değer biçmek
judge
değer biçmek
to evaluate, to assess, to appraise, to estimate
değer biçmek
evaluate
değer biçmek
gauge
değer biçmek
estimate
değer biçmek
set by
değer biçmek
put down
ekin biçmek
to reap, harvest
ekin biçmek
to reap, to harvest
ekip biçmek
farm
ekip biçmek
to cultivate
enine boyuna ölçüp biçmek
to consider (something) in detail
fazla değer biçmek
overvalue
fiyat biçmek
to estimate a price (for)
gereğinden fazla değer biçmek
overrate
kendinden pay biçmek
live and let live
kendinden pay biçmek
to live and let live
kesip biçmek
saw out
kıymet biçmek
to evaluate, to assess
kıymet biçmek
to value (something) at (a certain amount of money)
orakla biçmek
to sickle
paha biçmek
1. to put a price on, price. 2. to estimate the value of
paha biçmek
evaluate
paha biçmek
to estimate a price, to appraise
paha biçmek
price
paha biçmek
estimate the price
pay biçmek
to take as an example
pay biçmek
1. to put (someone) in someone else's place: Kendinden pay biç! Put yourself in his place! 2. to measure (one thing) against (another), consider (one thing) in the light of (another)
rüzgâr ekip fırtına biçmek
to sow the wind and reap the whirlwind
tahta biçmek
to saw wood into boards, planks, or battens
tekrar değer biçmek
reappraise
tırpan ile ot biçmek
cradle
tırpanla biçmek
to scythe
tırpanla biçmek
scythe
yeniden değer biçmek
revalue
ölçüp biçmek
calculate
ölçüp biçmek
to consider carefully
ölçüp biçmek
(Hukuk) consider
ölçüp biçmek
plan carefully
ölçüp biçmek
ponder
English - Turkish

Definition of biçmek in English Turkish dictionary

ektiğini biçmek
(deyim) Reap what someone sow
çim biçmek
Mow the lawn
çim biçmek.
Cim biçmek
biçmek
Favorites