Turkish - English
Definition of bez in Turkish English dictionary
- {i} cloth
Clean the window with a damp cloth.
-Nemli bir bezle pencereyi temizle.
She cut up the cloth to make bandages.
-Bandaj yapmak için bezi doğradı.
- gland
A tumor of the pituitary gland can cause hypopituitarism.
-Hipofiz bezesinin bir tümörü hipopituitarizme neden olabilir.
Glands secrete chemical substances into the body.
-Bezler vücuda kimyasal maddeler salgılar.
- rags
- materials
- linen
- fabric, cloth; dustcloth; gland
- swab
- fabric
- (Otomotiv) shop towel
- giand
- material
- bez ile ovmak
- rub with a cloth
- bez parçası
- rag
- bez torba
- cloth bags
- bez ayakkabı
- sand shoes
- bez ayakkabı
- plimsolls
- bez bebek
- rag doll
- bez bebek
- rag doll, rag baby
- bez cilt
- cloth binding
- bez ciltli
- cloth bound
- bez kaplı
- cloth bound
- bez kaplı cilt
- cloth binding
- bez kaplı kayık
- coracle
- bez uru
- path. adenoma
- Bez bebek
- rug doll
- Bez bebek
- rag baby
- el tezgâhında bez dokuyan kimse
- No one in the hand-loom weaving cloth
- eskiden dokunan bir tür kalın ve pamuklu bez
- thick and a type of woven cotton cloth used to
- kozalaksi bez; guddei sanavberiye
- kozalaksi gland; guddei sanavberiye
- Sıçtı Cafer bez getir
- He's buggered it up, He's messed things up
- bez bebek
- rag doll/baby
- eşeysel bez
- gonad
- gazlı bez
- gauze bandage
- gazlı bez
- gauze
- gazlı bez
- (Konuşma Dili) gauze (for bandaging)
- gazlı bez sargısı
- gauze bandage
- ince bez
- scrim
- ince pamuklu bez
- jaconet
- kabartmalı pamuklu bez
- dimity
- kalın bez
- ticking
- kozalaksı bez
- anat . pineal gland, pineal body
- kozalaksı bez
- pineal body, pineal gland
- lastik tabanlı bez ayakkabı
- plimsolls
- mumlu bez
- cerecloth
- mumlu bez
- oilcloth
- mumlu bez
- waxcloth
- nemli bez
- wet rag
- nemli bez
- moist duster
- nemli bez
- wet cloth
- pamuklu bez
- calico
- polyester bez
- polyester scrim
- sık dokunmuş bez
- percale
- tirşe taklidi bez
- vellum cloth
- yarı römorka monte edilmiş bez depo
- (Askeri) semi-trailer mounted fabric tank
- çirişli pamuklu bez
- buckram
- ıslak bez
- wet pack
- ıslak bez
- compressor
Related Terms
English - English
Definition of bez in English English dictionary
- The second tine of an antler's beam
Turkish - Turkish
Definition of bez in Turkish Turkish dictionary
- Pamuktan, düz dokuma
- Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma: "Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar."- F. R. Atay
- Gelişigüzel kumaş parçası, çaput
- Bezden yapılmış
- Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma
- Herhangi bir cins kumaş
- Bezden yapılmış. İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ
- Herhangi bir iş için kullanılan dokuma
- İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ, gudde
- çaput
- (Osmanlı Dönemi) BEZE
- bez tüyler
- Bitkilerde salgı çıkaran tüyler
- Bez bebek
- mamancika
- gazlı bez
- Yaralara kapatılan ince ve seyrek bez
- kozalaksı bez
- Beynin altında bulunan küçük bir bez
- sarı bez
- Görmeyenlerin tanınmak için kollarına taktıkları üzerinde üç siyah noktanın bulunduğu sarı renkli bant
- soğuk bez
- Keten ipliğinden yapılmış, tülbende benzeyen bir tür ince, seyrek bez