Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Bu iş benim kavramamın ötesindedir.
- This work is beyond my grasp.
Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
- Some things in life are beyond our ability to control.
Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı.
- The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more.
Gemi ufkun ötesinde kayboldu.
- The ship disappeared beyond the horizon.
Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
- Some things in life are beyond our ability to control.
Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.
- When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.
Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
Tom onun ötesine gitti.
- Tom went beyond that.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi.
- My team has never advanced beyond the quarter-finals.
Ötede küçük bir ada gördük.
- We saw a small island beyond.
O iyileşme şansı dışındadır.
- He is beyond the chance of recovery.
Tom normal çalışma saatlerinin dışında çalıştığında %50 zamlı aldı.
- Tom got time and a half when he worked beyond his usual quitting time.
Tom kazandığından çok para harcıyor.
- Tom lives beyond his means.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı.
- The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more.
Onun dürüstlüğü şüphe götürmez.
- His honesty is beyond doubt.
Bu su götürmez bir şey.
- This is beyond dispute.
Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı.
- The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more.
If your waiter goes beyond the call of duty, leave a bigger tip.
Bu su götürmez bir şey.
- This is beyond dispute.
Onun dürüstlüğü şüphe götürmez.
- His honesty is beyond doubt.
Onun masum olduğuna kuşkusuz olarak inanıyorum.
- I believe beyond doubt that she is innocent.
students should work with language at the discourse or suprasentential level.
Sir, I think that is a policy decision only the President can make. That is beyond my pay grade.
Figuring out how it would work logistically is above and beyond my pay grade and my brain power.
Unfortunately, a new Mercedes Benz is beyond my means right now.
The staff often goes above and beyond what is required.
Boy, they sure went above and beyond when they were planning this party!.
I thought I should like to go near the sea — to some quite tiny country place at the back of beyond..
... within the--within those means and not continue to spend beyond that. One important final ...
... the Higgs Boson. The next set of particles beyond the Higgs Boson are sparticles, super ...