He is a perfect gentleman.
- O mükemmel bir beyefendi.
Isn't he an American gentleman?
- O, Amerikalı bir beyefendi değil mi?
Sir Harold is a fine English gentleman.
- Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.
A gentleman called in your absence, sir.
- Bir beyefendi sizin yokluğunuzda aradı, efendim.
Why don't you give your seat to that old gentleman?
- Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun?
Why don't you try to behave like a gentleman?
- Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun?
You're a creep, Mister!
- Siz bir pisliksiniz, Beyefendi!