better than average, better than usual; wonderful

listen to the pronunciation of better than average, better than usual; wonderful
English - Turkish

Definition of better than average, better than usual; wonderful in English Turkish dictionary

super
{s} süper

Süpermarketten ne alır? - What does he buy at the supermarket?

En yakın süpermarket nerede? - Where's the nearest supermarket?

super
{s} aşırı

Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir. - Superconductivity is a physical property.

Tom aşırı etkilenmişti. - Tom was super impressed.

super
dehşet
super
figüranlık yapmak
super
âlâ derecede olan şey
super
{s} üstün

Bu ürünler onlarınkinden daha üstün. - These products are superior to theirs.

Bu kumaş ona göre daha üstün. - This cloth is superior to that.

super
fevkinde
super
müthiş
super
{i} kaliteli şey
super
âlâ derece
super
(Diş Hekimliği) 1. Üzerinde. 2. Aşırı anlamında önek
super
{s} fazlasıyla, aşırı derecede: super secrecy aşırı gizlilik. i., k.dili
super
kuvvet
super
{i} birici sınıf mal
super
fazla

Filipinler o yıl yirmiden fazla süper tayfun yaşadı. - The Philippines experienced more than twenty super typhoons that year.

super
{i} bina sorumlusu [amer.]
super
üstünde
English - English
super