O, onunla bahis tutuştu.
- He made a bet with her.
Ben hayatımı bahis ediyorum.
- I'd bet my life on it.
Tom Mary ile onu kol güreşinde yenebileceğine dair iddiaya girdi.
- Tom bet Mary that he could beat her at arm wrestling.
O at üzerine on dolar iddiaya giriyorum.
- I bet ten dollars on that horse.
Bunun üzerine bahse girmek ister misin?
- Do you want to bet on that?
Bahse girmek için ne kadar istiyorsun?
- How much do you want to bet?
Bahis yapmak istiyor musunuz?
- Do you want to make a bet?
Atın üzerine beş poundluk bahse girdim.
- I bet five pounds on the horse.
Mary bu gece gelmezse, Tom'un memnun olacağına bahse girerim.
- I bet Tom would be glad if Mary didn't come tonight.
Dylan owes Fletcher $30 from an unsuccessful bet.
Switzerland is located between France, Italy, Austria and Germany.
- Switzerland is situated between France, Italy, Austria and Germany.
It isn't good to eat between meals.
- It is not good to eat between meals.