bestehen geblieben

listen to the pronunciation of bestehen geblieben
English - Turkish

Definition of bestehen geblieben in English Turkish dictionary

remained
kaldı

Kemikler buzda donmuş olarak kaldı. - The bones remained frozen in the ice.

Babam alışveriş yaparken annem arabada kaldı. - Mom remained in the car while Dad shopped.

remained
geriye kalan

Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı. - The wood was kindled, the flames arose, and a mouldering heap of ashes was soon all that remained of Mrs Askew and her fellow martyrs.

endured
sürmüş
endured
kaldırmış
endured
katlanmış
endured
dayanmış
endured
çekmiş
remained
geri kaldı
German - English
remained in existence
persisted
remained
endured
continued to exist
lasted