bestattete

listen to the pronunciation of bestattete
English - Turkish

Definition of bestattete in English Turkish dictionary

buried
{s} gömülü

O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum. - I wonder who's buried in that tomb.

Gömülü hazineyi arıyorduk. - We were looking for buried treasure.

buried
gömülmüş

Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir. - Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash.

Sami çok tenha bir yere gömülmüştü. - Sami was buried in a very secluded place.

buried
gömülmek

Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum. - When I die, I want to be buried here.

Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum. - When I die, I want to be buried next to her.

buried
gömük
buried
yatmak
entombed
gömülmüş
buried
göm

J. F. Kennedy Arlington mezarlığına gömüldü. - J.F. Kennedy was buried in Arlington Cemetery.

O, biricik oğlunu gömdü. - She has buried her only son.

intered
gömüldü
buried
gömmek
buried
{s} örtülü
German - English
entombed
consigned to the grave
laid to rest
ensepulchred
buried
intered
sepulchred
inhumed
inearthed