best viewed before you've had your coffee

listen to the pronunciation of best viewed before you've had your coffee
English - Turkish

Definition of best viewed before you've had your coffee in English Turkish dictionary

early
{s} erken

Erken kalkmak istemedim. - I didn't want to get up early.

Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı. - Bill got up so early that he caught the first train.

early
ilk olarak
early
er
early
at your early conven
early
-in başlarında
early
önceki
early
ilk

Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu. - It was early spring, so there weren't many customers.

Burası benim ilk günlerimi yaşadığım evdir. - This is the house where I lived in my early days.

early
turfanda
early
(zarf) erken, çabuk, erkenden, ilk olarak, evvel, önce, zamanından önce
early
{s} eski

Tom'un eskisi kadar erken kalkmasına gerek yoktu. - Tom didn't need to get up as early as he did.

Eskiden bir gece kuşuydum fakat şimdi bir erken kalkanım. - I used to be a night owl, but now I'm an early riser.

early
vaktinden evvel
early
zamanından önce
early
vakitsiz

Bütün vakitsiz açan çiçekler soğuktan yandı. - All the early flowers were bitten by the frost.

early
evvel
early
{s} başlangıç

Tom ertesi gün erken bir başlangıç ​​yapması nedeniyle erken yatmaya gitti. - Tom went to bed early because he had an early start the next day.

Biz erken bir başlangıç yaptık. - We got an early start.

early
at an early age çocukken
early
(sıfat) erken, başlangıç, ilk, eski, çabuk, acele
early
early riser erken kalkan kimse
English - English
early
best viewed before you've had your coffee

    Hyphenation

    best viewed be·fore you've had your cof·fee

    Turkish pronunciation

    best vyud bîfôr yuv häd yôr kôfi

    Pronunciation

    /ˈbest ˈvyo͞od bəˈfôr ˈyo͞ov ˈhad ˈyôr ˈkôfē/ /ˈbɛst ˈvjuːd bɪˈfɔːr ˈjuːv ˈhæd ˈjɔːr ˈkɔːfiː/
Favorites