beständig

listen to the pronunciation of beständig
English - Turkish

Definition of beständig in English Turkish dictionary

constant
{s} sabit

x bir reel sayı olmak üzere, x² + kx - 3k > 0 eşitsizliğinde k sabitinin alabileceği değer aralığını bulunuz. - Determine the range of values of the constant k to which the quadratic inequality x² + kx - 3k > 0 holds for any real value of x.

Birçok astronom çeşitli farklı teknikler kullanarak Hubble sabitini ölçmek için çok çalışıyor. - Many astronomers are working hard to measure the Hubble constant using a variety of different techniques.

constant
{s} daimi

Bu dünyada daimi tek şey değişimdir. - The only thing constant in this world is change.

Bu daimi bir sorundur. - This is a constant problem.

abiding
{s} kalıcı
constant
kararlı
constant
aralıksız
constant
sabit katsayı
constant
değişmez katsayı
abiding
devamlı
abiding
ebedi
abiding
sonsuz
abiding
muhkem
constant
sebatkâr
abiding
{s} kalıcı, daimi; baki
abiding
{s} daimi
constant
constantly daima
constant
{s} sadık
constant
(sıfat) daimi, sabit, değişmez, sürekli; ısrarlı, sebatlı, sadık, vefalı; durağan