The Amazon is fed by a large number of tributaries.
- Amazon, çok sayıda kollardan beslenmektedir.
Nutrition is inadequate in some poor areas.
- Bazı fakir bölgelerde beslenme yetersiz.
You should complement your nutrition with vitamins.
- Beslenmeni vitaminlerle tamamlamalısın.
Have you fed the dog yet?
- Henüz köpeği besledin mi?
They fed a black and a white dog.
- Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.
Malnutrition occurs when a person's diet contains too few or too many nutrients.
- Kötü beslenme bir kişinin diyetinde çok az ya da çok besin içerdiği zaman oluşur.
Must there be a link between diet and health?
- Beslenme ve sağlık arasında bir bağlantı var olmalı mı?
The hungry birds were eating from the bird feeder.
- Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı.
Most whales feed on plankton.
- Çoğu balinalar planktonla beslenir.
Knowledge of other cultures fosters a respect and tolerance for diversity.
- Diğer kültürlerin bilgisi çeşitlilik için saygı ve hoşgörüyü besler.
How much should I be feeding my dog?
- Köpeğimi ne kadar beslemeliyim?
What kind of food should I be feeding my dog?
- Köpeğimi ne tür mamayla beslemeliyim?
Both body and spirit are nurtured.
- Hem beden hem de ruh beslenir.
Sports nurture friendships.
- Spor dostlukları besler.
Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former.
- Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı.
Reading of literature nourishes the mind.
- Edebiyat okumak zihnimizi besler.
In order to stay alive, humans need alimentation, which consists of foods and beverages.
- Hayatta kalmak için, insanların yiyeceklerden ve içeceklerden oluşan beslenmeye ihtiyacı var.
In order to stay alive, humans need alimentation, which consists of foods and beverages.
- Hayatta kalmak için, insanların yiyeceklerden ve içeceklerden oluşan beslenmeye ihtiyacı var.
This food's not nourishing enough.
- Bu yiyecek yeterince besleyici değil.
This fish is inexpensive but nourishing.
- Bu balık ucuz ama besleyici değil.