Birkaç kız kapının yanında duruyor.
- Several girls are standing beside the gate.
Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu.
- The mother lay beside her baby on the bed.
Senin yanına oturabilir miyim?
- Can I sit beside you?
Tom Mary'nin yanına oturdu.
- Tom sat down beside Mary.
O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu.
- There was no one in the room besides Tom and Mary.
Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur.
- I don't have any other hobbies besides football.
Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı?
- Did Mary have any other children besides Jesus?
What Tom said was besides the point.
- What Tom said was beside the point.
That is beside the point.