English - Turkish
Definition of beside the point in English Turkish dictionary
- konunun dışında
- yersiz
- konuyla ilgisiz
- (Konuşma Dili) söz konusu edilemez
- peripheral
- {s} periferik
- peripheral
- {s} çevresel
- peripheral
- (Diş Hekimliği) Merkezden uzakta olan, dışa doğru
- be beside the point
- (Konuşma Dili) konu dışı olmak
- peripheral
- (Denizbilim) sınırsal
- peripheral
- çevreyle ilgili
- peripheral
- (Tıp) periferal
- peripheral
- dış yüzeye ait
- peripheral
- (Askeri) yan donanım
- peripheral
- (Biyokimya) dış
- peripheral
- çevreye ait
- peripheral
- ikincil
- peripheral
- önemsiz
- peripheral
- kenardaki
- be beside the point
- konuyla ilgisi olmayan bir şey olmak
- be beside the point
- (deyim) konu disi ,yersiz
- peripheral
- kompütörde bilginin verildiği veya alındığı kısım
- peripheral
- Yanbirim
- peripheral
- çevresel alet
- peripheral
- dış yüzeye veya kenara ait
- peripheral
- anat
Related Terms
English - English
Definition of beside the point in English English dictionary
- Irrelevantly, off the topic
Judges in the British law courts used to tell lawyers who spoke beside the point or quoted irrelevant cases that they might as well say that Robin Hood in Barnsdale stood.
- Irrelevant, moot
His many charitable donations are beside the point. They do not make up for the fact that he stole the money to begin with.
- not belonging to the main issue, marginal to the issue at hand
- peripheral
beside the point
Hyphenation
be·side the pointTurkish pronunciation
bîsayd dhi poyntSynonyms
beside the question, extraneous, immaterial, inapplicable, incidental, inconsequential, insignificant, irrelevant, nihil ad rem, not at issue, not important, not to the purpose, off the subject, pointless, unimportantPronunciation
/bəˈsīd ᴛʜē ˈpoint/ /bɪˈsaɪd ðiː ˈpɔɪnt/
Resimler
History
Favorites