Turkish - English
Definition of berraklaştırmak in Turkish English dictionary
- fine down
- clarify
- to clarify, make (a liquid) clear or free of unwanted solid matter
- to give clarity to (a voice)
- to make (the sky) pellucid
- to cause (someone's style of writing or speaking) to become limpid
- fine
- Berrak
- (isim) Clear
The turquoise colour evokes the colour of clear water, it's a light and pale blue.
-Turkuaz rengi, berrak su rengini çağrıştırıyor, açık ve soluk bir mavi.
The water in this brook is cool and clear.
-Bu derenin suyu serin ve berraktır.
- berrak
- limpid
- berrak
- brilliant
- berrak
- shiny
- berrak
- brillant
- berraklaştırma
- clarification
- berrak
- lucent
- berrak
- {s} liquid
- berraklaştırma
- defuzzification
- berrak
- unclouded
- berrak
- lucid
Mary frequently has lucid dreams.
-Mary sıklıkla berrak rüyalar görür.
- berrak
- clear, crystalline, pellucid (sky, weather)
- berrak
- crystalline
- berrak
- serene
- berrak
- crystal
- berrak
- clear, limpid, pellucid (liquid, style of writing or speaking)
- berrak
- clear and lovely (voice, sound)
- berrak
- brilliant; lustrous; gleaming; sparkling
- berrak
- speaking
- berrak
- just
- berrak
- pellucid
- berrak
- bright
- berrak
- clear, limpid
- berrak
- silvery
- berrak
- luminous
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of berraklaştırmak in Turkish Turkish dictionary
- Açık, net ve kolay anlaşılır duruma getirmek
- Berrak duruma getirmek, durulaştırmak
- BERRAK
- (Osmanlı Dönemi) Bulanık olmayan, duru, açık, saf
- BERRAK
- (Osmanlı Dönemi) Nurlu, pek parlak
- Berrak
- (Osmanlı Dönemi) NAB
- berrak
- Duru, temiz, aydınlık, açık: "Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi."- C. S. Tarancı
- berrak
- Duru, temiz, aydınlık, açık
- berrak
- (Osmanlı Dönemi) nurlu, pek parlak bulanık olmayan, duru, açık, saf
- berrak
- Kulağa hoş gelen ses
- berraklaştırma
- Berraklaştırmak işi
Related Terms
berraklaştırmak
Hyphenation
ber·rak·laş·tır·makResimler
History
Favorites