I intend to go to the barbershop.
- Berbere gitmek niyetindeyim.
I had my hair cut at the barber's.
- Berberde saçımı kestirdim.
I visited the hairdresser.
- Berberi ziyaret ettim.
Is there a hairdresser in the hotel?
- Otelde bir berber var mı?
Tom went to the barbershop near the hospital to get his hair cut.
- Tom saçını tıraş ettirmek için, hastanenin yakınındaki berbere gitti.
How many barbers work in that barbershop?
- O berber dükkanında kaç tane berber çalışır.
Cezayir'in berbericedeki adı Ldzayer dir.
- Algeria is called Ldzayer in Berber.
Neden onu Berberice yazmıyorsun?
- Why don't you write it in Berber?
Onun Berberi dilindeki bütün cümlelerini çevirdim.
- I translated all her sentences in Berber.
Pfirsichbaeumchen'i Berberi diline nasıl çevirirsin?
- How do you translate Pfirsichbaeumchen into Berber?