Turkish - English
Definition of benzeşme in Turkish English dictionary
- affinity
- correspondence
- similitude
- simulation
- assimilation
- likeness
- benzeş
- similar
- benzeş
- homologous
- benzeş
- resembling
- benzeşmek
- (Ticaret) tally
- benzeşmek
- resemble each other
- benzeş
- identical
- benzeş
- similar, resembling
- benzeş
- like one another, mutually similar
- benzeşmek
- to resemble each other
- gerileyici benzeşme ling
- regressive assimilation
- ilerleyici benzeşme
- progressive assimilation
- ilerleyici benzeşme ling
- progressive assimilation
- karşılıklı benzeşme ling
- mutual assimilation
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of benzeşme in Turkish Turkish dictionary
- Benzeşmek işi
- Bir kelimede bir sesin başka bir sesi kendisine benzetme etkisi, asimilasyon: yurt-daş > yurttaş, çarşanba > çarşamba, o + bir < öbür gibi
- temessül
- benzeş
- Birbirine benzeyen, aralarında benzerlik bulunan, müşabih, nazir
- benzeşmek
- Birbirine benzemek, müşabih olmak
- gerileyici benzeşme
- Kelimelerde sonraki sesin önceki sesi etkilemesi: Eczacı > ezzacı, çarşanba > çarşamba gibi
- ilerleyici benzeşme
- Kelimede önceki sesin sonraki sesi etkilemesi
- uzak benzeşme
- Bir kelimede bir sesin uzakta bulunan başka bir sesi etkilemesi: Etmek > ekmek, tepme > tekme gibi
- yakın benzeşme
- Kelimede yan yana düşen iki ünsüzün birbirine etkisi: sütcü > sütçü, yurtdaş > yurttaş gibi