The calculator on the table is mine.
- Masadaki hesap makinesi benim.
The calculator on the table is mine.
- Masanın üstündeki hesap makinesi benim.
Her house is in the neighborhood of mine.
- Onun evi benimkinin çevresindedir.
Tom is a friend of mine.
- Tom, benim bir arkadaşımdır.
It's too hard for me.
- Bu benim için çok zordu.
It is easy for me to read this book.
- Bu kitabı okumak benim için kolay.
I bought this book for myself, not for my wife.
- Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
An egoist is someone who thinks only about himself, and not about me.
- Bir egoist, beni değil de sadece kendisini düşünen birisidir.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Where do all these moles come from?
- Tüm bu benler nereden geliyor?
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.