belonging to oneself or itself; own

listen to the pronunciation of belonging to oneself or itself; own
English - Turkish

Definition of belonging to oneself or itself; own in English Turkish dictionary

proper
uygun

Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır. - Properly used, certain poisons will prove beneficial.

IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu. - The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.

proper
mis gibi
proper
(Ticaret) asıl
proper
hakiki
proper
rabıtalı
proper
kişisel
proper
yakışık alır
proper
doğru

Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor. - My boy can't do addition properly yet.

O, iş için doğru kişidir. - He is the proper person for the job.

proper
doğru dürüst

Dişini doğru dürüst fırçalıyor musun? - Are you brushing your teeth properly?

Aptal numarası yapma. Soruma doğru dürüst cevap ver. - Don't play dumb. Answer my question properly!

proper
asıl güzel
proper
yakışır
proper
(sıfat) tam, doğru dürüst, uygun, terbiyeli, yerinde, özel, doğru, münasip, gerçek, adamakıllı, iyice
proper
hürmete lâyık
proper
proper name özel isim
proper
{s} iyice

Bazen iyice anlamak için hata yapmalısın. - Sometimes you should sometimes make a mistake to be properly understood.

proper
{s} görgü kurallarına çok bağlı
proper
(İnşaat) doğru, tam
proper
{s} doğru, kurallara uygun
English - English
proper
belonging to oneself or itself; own
Favorites