Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.
- He has experience of foreign travel.
Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
- The government was obliged to make changes in its foreign policy.
Hiç yurt dışında bulundun mu?
- Have you ever been to a foreign country?
Yabancılarla alay etme.
- Don't poke fun at foreigners.
Yabancılarla alay etme.
- Don't make fun of foreigners.
My bank charges me $2.50 every time I use a foreign ATM.