Tom kendine ait olmayan bir şeyi götürdü.
- Tom took something that didn't belong to him.
Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.
- The Japanese tend to identify themselves with the group they belong to.
Gerçekten buraya ait olmadığımı hissediyorum.
- I feel that I don't really belong here.
Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- The third star belonged to a certain king.
You don’t belong here — get out.
That house belongs to me.
Suppose x belongs to \mathbb{R}... (-- written: x \in \mathbb{R}).
I don’t belong to them!.
... CROWLEY: Mr. President, last two minutes belong to you. ...