Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

belki, belki

listen to the pronunciation of belki, belki
Turkish - English
perhaps, maybe
belki
maybe

Maybe you'll come back to me? - Belki bana geri döneceksin?

When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something. - Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.

belki
perhaps

It will rain perhaps tomorrow. - Yarın belki yağmur yağacak.

Hunger is perhaps the strongest of all human drives. - Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.

belki
perchance
belki
i dare say
belki de
it's possible that
belki de
maybe

Maybe you are working too hard. - Belki de çok çalışıyorsunuz.

Maybe Tom didn't see us. - Belki de Tom bizi anlamadı.

belki de
may well be
belki de hiç
seldom
belki de hiç
if ever
belki
peradventure
belki
mayhap
belki
possibly

I can't possibly make lunch. - Belki öğle yemeği yapamam.

Can you possibly help me? - Belki bana yardımcı olabilirsiniz?

belki
contingently
belki
perhaps, maybe
belki başka zaman
Maybe next time
belki de
probably

You should probably tell Tom you don't want to do that. - Belki de Tom'a bunu yapmak istemediğini söylemen gerekir.

I probably shouldn't have asked Tom that question. - Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım.

belki de
it's possible that ..., maybe
belki de
it may even be that
belki nevrozu
(Pisikoloji, Ruhbilim) perhaps neurosis
garip belki ama
strangely enough
Turkish - Turkish

Definition of belki, belki in Turkish Turkish dictionary

BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Umulur, ihtimal, olabilir
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Hattâ
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal: "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz."- Z. O. Saba
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal
belki, belki
Favorites