The date of the event is to be determined.
- Etkinliğin tarihi belirlenecektir.
They determined the date for the trip.
- Seyahat için tarihi belirlediler.
The price of the carpet is determined by three factors.
- Halı fiyatı üç etken tarafından belirlenir.
You should respect the rules your parents set for you.
- Ebeveynlerinin senin için belirlediği kurallara uymalısın.
I set some goals for myself.
- Ben kendim için bazı hedefler belirledim.
Can you identify which coat is yours?
- Hangi ceketin seninki olduğunu belirleyebilir misin?
Can you identify the problem areas?
- Sorunlu alanları belirleyebilir misiniz?
What was the determining factor in this case?
- Bu durumda belirleyici faktör neydi?
The lawyer determined his course of action.
- Avukat eylemin rotasını belirledi.
One's lifestyle is largely determined by money.
- Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.