German - Turkish
Definition of beleidigend in German Turkish dictionary
- saldırı
- aşağılayıcı; kırıcı, dokunaklı¡
- hakaret et
- tahkir
- tacizci
- kötü davranan
- taciz eden
- hakaretamiz
- küfürlü
- hakaret edici
- hakaret içeren
English - Turkish
Definition of beleidigend in English Turkish dictionary
- offending
- {s} kırıcı
- offending
- {s} incitici
- insulting
- tahkir eden
- insulting
- {s} küstah
- insulting
- {s} onur kırıcı
- insulting
- küçümseyici
- offending
- can sıkıcı
- offending
- iç acıtıcı
- libelling
- iftira atmaktan
- insulting
- {s} aşağılayıcı
Eğer Tom aşağılayıcı olursa ona kapıyı göster.
-If Tom becomes insulting, show him the door.
Dan'ın mesajı aşağılayıcıydı.
-Dan's message was insulting.
- insulting
- {s} küçük düşürücü
İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.
-Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated.
- offending
- Karşı Koyan
- offending
- gücendirme
Benim niyetim seni gücendirmek değildi.
-Offending you wasn't my intention.
- offending
- {s} hoşa gitmeyen
- offensive
- {s} kötü
Zenci kötü bir kelimedir.
-Nigger is an offensive word.
- offensive
- çirkin
Related Terms
German - English
Definition of beleidigend in German English dictionary
- bad-mouthing
- slurring
- offensive
- libelling
- violating
- offending
- insulting
- liable to give offence/offense
- slanderous
- slighting
- affronting
- talking shit
- offensively
- abusively
- beleidigend werden (gegenüber jemandem)
- to resort to insults (against somebody)
- beleidigend werden (gegenüber jemandem)
- to become insulting (towards somebody)
- Du brauchst nicht gleich beleidigend zu werden.
- There is absolutely no need to resort to insults
- Ich finde es beleidigend, wenn sich jemand nur bedankt, weil er es für seine Pfl
- I feel insulted if people thank me because they feel it is their duty