Üstüne paltonu giy. Giymezsen üşütürsün.
- Put on a coat. If you don't, you'll catch a cold.
Kış aylarında paltosuz yapamam.
- I can't do without a coat in the winter.
Tom bugün okula giderken yeni bir ceket giydi.
- Tom wore a new coat to school today.
Tom ceketinin fermuarını kapadı.
- Tom zipped up his coat.
Annem bu manto ile dışarı çıkmayı seviyor.
- Mother likes to go out in this coat.
O ona yeni bir manto yaptı.
- He made her a new coat.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Onun ceketinin içi kürktür.
- Her coat is fur on the inside.
Ev taze boya katıyla harika görünüyordu.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
Tom ceketini alt katta bıraktı.
- Tom left his coat downstairs.
Uçak toz ile kaplanmıştı.
- The plane was coated with dust.
Hiç bir duvarı kireçle kapladın mı?
- Have you ever coated a wall with lime?
Tom kapıya yakın askılardan birine ceketini astı.
- Tom hung his coat on one of the hooks near the door.
O, ceketini bir askıya astı.
- He hung his coat on a hook.