Tom is a confirmed bachelor.
- Tom bir müzmin bekardır.
He remained a bachelor all his life.
- Hayatı boyunca bekar kaldı.
Tom and Mary are both still single.
- Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar.
Tom remained single all his life.
- Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
Tom remained single all his life.
- Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
I doubt if Tom is single.
- Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
Layla hoped to work for a wealthy single man.
- Leyla zengin bir bekar adam için çalışmayı umuyordu.
Tom remained unmarried all his life.
- Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
As far as I know, she's still unmarried.
- Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.
Being celibate means that you may only do it with other celibates.
- Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir.
I'm glad to hear that she is unmarried.
- Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.
Tom remained unmarried all his life.
- Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
Being celibate means that you may only do it with other celibates.
- Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir.
He remained a bachelor all his life.
- Hayatı boyunca bekar kaldı.
Both brothers said that they couldn't support both a wife and an airplane, so they spent their lives as bachelors.
- Her iki erkek kardeş hem bir eşe hem de bir uçağa bakamayacaklarını söyledi, bu yüzden hayatlarını bekar olarak geçirdiler.