Definition of being the target of an action in English Turkish dictionary
- upon
- {e} üzerine
Sendika üzerine yaptırımlar uygulanması uygunsuz.
-It is improper to impose sanctions upon the union.
İstek üzerine bir harita mevcuttur.
-A map is available upon request.
- upon
- tier upon tier tabaka tabaka
- upon
- sıra sıra
- upon
- {e} bak. on
- upon
- upon my word vallahi
- upon
- Hay Allah
- upon
- upon üzerinde
- upon
- üzerinde
Radyonun sesi kulaklarımızın üzerinde patladı.
-The blare of the radio burst upon our ears.
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
-What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?
- upon
- alimallah
- upon
- hususunda
Beyaz Rusya Devlet Başkanı Alexander Lukashenko Alexei Dudarev'i doğum günü hususunda tebrik etti.
-Belarusian President Alexander Lukashenko congratulated Alexei Dudarev upon his birthday.
- upon
- şartıyle
Related Terms
Definition of being the target of an action in English English dictionary
- upon