O, asla sır saklayamaz.
- She can never keep a secret.
O sır sonsuza dek saklanamaz.
- That secret can't be kept forever.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
- The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
Onu saklı tutmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to keep it a secret.
Tom sırları bizden saklıyor.
- Tom has been keeping secrets from us.
Gizem bir sır olarak kalacak.
- The secret will remain a secret.
Bu albümde saklı gizemli şarkı var.
- There's a secret song hidden on this album.
Bu albümde saklı gizemli şarkı var.
- There's a secret song hidden on this album.
Tom her zaman çok gizemliydi.
- Tom was always very secretive.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
- The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.