being in a middle place or degree or between extremes

English - Turkish

Definition of being in a middle place or degree or between extremes in English Turkish dictionary

Related Terms

intermediate

ortanca

intermediate

meyancı

intermediate

ara mallar

intermediate

nötür

intermediate

(Denizbilim) araözdek

intermediate

{i} orta dereceli şey

intermediate

(Eğitim) orta düzey

İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor. - She can't put together three words in Spanish, and she claims she's intermediate.

intermediate

(Kanun) aracılık yapmak

intermediate

(Tıp) iki şey arasında bulunan

intermediate

{i} ara sınav

Lütfen ara sınav belgesini sınıfın ilk gününe kadar yanınızda getirin. - Please bring your intermediate examination certificate with you to the first day of class.

intermediate

orta

Orta ve ileri dil kursları öğretilen dilde verilir. - Intermediate and advanced language courses are given in the language being learned.

İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor. - She can't put together three words in Spanish, and she claims she's intermediate.

intermediate

{s} ortadaki, aradaki, orta

intermediate

(Tıp) İki şeyni arasında yerleşmiş, arada (ortada) bulunan

intermediate

{i} arabulucu

intermediate

orta seviyede bulunan şey

intermediate

(Nükleer Bilimler) (medium) orta seviyeli atık

intermediate

(Tıp) Kimyasal reaksiyonun seyri esnasında oluşanmadde, ara madde

intermediate

{i} aracı

English - English

Definition of being in a middle place or degree or between extremes in English English dictionary

intermediate

Hyphenation

be·ing in a mid·dle place or de·gree or be·tween extremes

Turkish pronunciation

biîng în ı mîdıl pleys ır dîgri ır bitwin îkstrimz

Pronunciation

/ˈbēəɴɢ ən ə ˈmədəl ˈplās ər dəˈgrē ər bēˈtwēn əkˈstrēmz/ /ˈbiːɪŋ ɪn ə ˈmɪdəl ˈpleɪs ɜr dɪˈɡriː ɜr biːˈtwiːn ɪkˈstriːmz/