English - Turkish
Definition of being beyond, or exceeding, the power or laws of nature; miraculous in English Turkish dictionary
- supernatural
- doğaüstü
Tom doğaüstüne inanmaktadır.
-Tom believes in the supernatural.
Tom o ormanda doğaüstü yaratıklarla karşılaştığını iddia ediyor.
-Tom claims to have encountered supernatural creatures in that wood.
- supernatural
- (isim) doğaüstü şey
- supernatural
- doğaüstü,fiziksel olarak açıklanamayan
- supernatural
- Doğaüstü, tabiatüstü; harikulade, mucize kabilinden
- supernatural
- mucize kabilinden
- supernatural
- supernaturallydoğaüstü kuvvetlere dayanarak
- supernatural
- {s} doğaüstü, tabiatüstü. i
- supernatural
- {i} doğaüstü şey
- supernatural
- supernaturalismdoğaüstü olma
- supernatural
- doğaüstü güce inanma
- supernatural
- doğaüst
Doğaüstü varlıklar var.
-Supernatural beings exist.
O, doğaüstüne inanır.
-He believes in the supernatural.
- supernatural
- {s} olağanüstü
- supernatural
- harikulade
- supernatural
- {s} mucizevi
Related Terms
English - English
Definition of being beyond, or exceeding, the power or laws of nature; miraculous in English English dictionary
- supernatural
being beyond, or exceeding, the power or laws of nature; miraculous
Hyphenation
be·ing beyond, or exceeding, the po·wer or laws of nature; mi·ra·cu·lousPronunciation
Resimler
Favorites