O kravata bakım yapmak önemlidir.
- Maintaining that tie is important.
Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olmalı.
- To maintain a friendship, there must be mutual affection.
Kadınlar kişisel ilişkileri sürdürmek için konuşmayı kullanırlar.
- Women use talking to maintain personal relationships.
Maçı izlerken nefesini tuttu.
- He held his breath while watching the match.
O, elinde bir kalem tutuyor.
- He held a pen in his hands.
Birisi sorumlu tutulmak zorunda.
- Someone's got to be held accountable.
Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
Uygun duruş iyi sağlığı korumak için gereklidir.
- Proper posture is necessary to maintain good health.