O, kullanışlı bir aptaldan daha fazlası değil.
- He's nothing more than a useful idiot.
Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.
- Personal computers are very useful.
Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak bilgi türünü içeren kitapları okumalısın.
- You should read the kind of books that contain the kind of information that will be useful to you later in life.
Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Demir yararlı bir metaldir.
- Iron is a useful metal.
Bu site oldukça yararlı.
- This site is quite useful.
Sonunda işe yarar bir öneri!
- Finally one useful suggestion!
Tom işe yarar bir öneri yaptı.
- Tom made a useful suggestion.