begleitung

listen to the pronunciation of begleitung
English - Turkish

Definition of begleitung in English Turkish dictionary

accompaniment
Refâkat
accompaniment
{i} refakât
attendance
{i} katılım

Benim katılımım gereklidir. - My attendance is necessary.

Partiye katılım beklenenden daha büyüktü. - The attendance at the party was larger than had been expected.

accompaniment
vokal
accompaniment
eşlik eden
accompaniment
eşlik
attendance
hizmet etme
attendance
bakma
attendance
hizmet
attendance
ilgilenme
accompaniment
{i} akompaniman
accompaniment
{i} to -e eşlik eden şey: It's a nice accompaniment to the roast. Rostoyla beraber güzel
accompaniment
refakat eden şey
accompaniment
{i} müz. eşlik
attendance
dance in attendance on üzerine titremek
attendance
{i} bakım
attendance
(isim) katılım, devam, katılma; hazır bulunma; ilgilenme, bakım, bakma, kumanda, eşlik