Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Yardımseverlik evde başlar.
- Charity begins at home.
Birlikte başlamak için buraya gelmemeliydin.
- You shouldn't have come here to begin with.
Ne zaman başlamak istersin?
- When would you like to begin?
Okul dokuzda başlar ve altıda biter.
- School begins at nine and is over at six.
Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.
- Birth is, in a manner, the beginning of death.
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar.
- A good beginning makes a good ending.
Başlamaya hazır mısın?
- Are you ready to begin?
Eğitim oturumunun 16:00'da başlaması planlandı.
- The training session is scheduled to begin at 4 p.m.
I'm beginning to understand.
- I am beginning to understand.
In the beginning God created the heaven and the earth.
- In the beginning God created the heavens and the earth.
... The industrial revolution begins. ...
... An ice age begins. ...