Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.
- Next month it'll be five years since he began playing the violin.
O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
- He began to work for that company last year.
Yağmur yağmaya başladığında biz başlamak üzereydik.
- We were about to start, when it began to rain.
Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.
- To be surprised, to wonder, is to begin to understand.
Ne zaman başlamak istersin?
- When would you like to begin?
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
- Let's go back before it begins to rain.
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
- I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.
Başlangıç işin en önemli kısmıdır.
- The beginning is the most important part of the work.
Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
Başlamaya hazır mısın?
- Are you ready to begin?
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
- Let's go back before it begins to rain.
In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created Heaven and Earth.
In the beginning God created the heaven and the earth.
- In the beginning God created the heavens and the earth.
... few years, I began to notice something. First of all, I began to notice that well, I didn't ...
... when I began to do it on my iPad, I could see that, well, ...