bedbi̇n

listen to the pronunciation of bedbi̇n
Turkish - English

Definition of bedbi̇n in Turkish English dictionary

bedbin
pessimistic
bedbin
pessimistic kötümser, karamsar, pesimist
bedbin
despond
bedbin
moody
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) f. Kötü görüşlü. Ümidsiz. Her şeyin fena cihetini görmek isteyen. Bed ve fena görüp, beğenmez, istihsan etmez olan. $ sırriyle $ kaidesinin sırriyle $ gayet kısacık bir meâli: "Sözleri dinleyip en güzeline tâbi olup fenasına bakmayanlar, hidâyet-i İlâhiyeye mazhar akıl sahibi onlardır" meâlinde. Bizler için şimdi herşey'in iyi tarafına ve güzel cihetine ve ferah verecek vechine bakmak lâzımdır ki mânasız, lüzumsuz, zararlı, sıkıntılı, çirkin, geçici hâller nazar-ı dikkatimizi celbedip kalbimizi meşgul etme
bedbin
(Osmanlı Dönemi) kötümser, ümitsiz, her şeyin kötü yönünü gören
bedbin etmek
Üzmek, karamsarlığa sokmak, ümitsizliğe düşürmek
bedbin olmak
Ümitsizliğe düşmek, kötümserliğe kapılmak