be up to one's ears in

listen to the pronunciation of be up to one's ears in
English - Turkish
(deyim) Boğazına kadar bir iş ya da oluşun içinde olmak

Around final examination time, Professor Brown explained, I am always up to my ears in work..

be up to
bilmek
be up to
iş çevirmek
be up to
kalmış olmak (karar birine)
be up to
düşmek (karar birine)
be up to
üstesinden gelebilmek
be up to
sorumluluğunda olmak
be up to
seçimine kalmak
be up to
bağlı olmak (birine)
be up to
anlamak
be up to
yapabilmek
be up to
1. -i yapabilmek, -in üstesinden gelebilmek: Are you up to this? Bunu yapabilir misin? I'm not up to talking to him today. Bugün onunla
be up to
kabiliyeti olmak
be up to
ilgisi olmak
up to one's ears in
kaptırmış
up to one's ears in
ile çok meşgul
be up to
yapıyor olmak
be up to
karışmış olmak
be up to
1. (bir şeyi) yapabilmek.2. konuşma dili (bir şeyi) yapmak.3. konuşma dili (kötü bir şey) yapmak; (iş/dolap) çevirmek; (halt) karıştırmak/etmek.4. (bir şey) (birine) kalmak/düşmek; (birinin) seçimine kalmak, (birine) bağlı olmak; (birinin) sorumluluğunda olmak
up to one's ears in
fazla meşgul
English - English
(deyim) Immersed in; covered with

Around final examination time, Professor Brown explained, I am always up to my ears in work..

be up to
plot to -, scheme to -; be prepared to -, be ready to -; be able to -
up to one's ears in
extremely busy, overly busy, stressed
be up to one's ears in

    Turkish pronunciation

    bi ʌp tı wʌnz irz în

    Pronunciation

    /bē ˈəp tə ˈwənz ˈērz ən/ /biː ˈʌp tə ˈwʌnz ˈiːrz ɪn/
Favorites