be tied up

listen to the pronunciation of be tied up
English - Turkish
{k} meşgul olmak
{k} in (para) (belli bir şeye) yatırılmış olmak
{k} (para) (hukuki yönden) ancak belirli birkaç amaç için
be up
bilmek
be up
artmış olmak
be up
sona ermiş olmak
be up
ayakta olmak

Bütün gece ayakta olmak istemiyorum. - I don't want to be up all night.

6.30'a kadar ayakta olmak zorundayım. - I have to be up by 6:30.

be up
kapalı olmak
be up
(Konuşma Dili) olmak üzere
be up
bitmiş olmak
be up
yükselmek: "His fever iş up. - Ateşi yüksek."
be up
keyfi yerinde olmak, mutlu olmak
be up
yataktan kalkmış olmak; henüz yatmamış olmak: "He's never up before six. - Saat altıdan önce hiç yataktan kalkmaz."; "She's never up after ten at night. - Gece saat ondan önce yatar hep."
be up
(deyim) sona ermek,bitmek
be up
iyi anlamak
be up
1. yataktan kalkmış olmak; (uykuya) yatmamış olmak: He's never up before seven. Saat yediden önce hiç yataktan kalkmaz. She's never up after
English - English
be occupied with a particular obligation, be committed to something
tied up
kept occupied or engaged; "she's tied up at the moment and can't see you"; "the phone was tied up for almost an hour"
tied up
bound, fastened by tying; busy, preoccupied
tied up
If someone or something is tied up, they are busy or being used, with the result that they are not available for anything else. He's tied up with his new book. He's working hard, you know
be tied up

    Turkish pronunciation

    bi tayd ʌp

    Pronunciation

    /bē ˈtīd ˈəp/ /biː ˈtaɪd ˈʌp/

    Videos

    ... there's a lot tied up in that question. ...
Favorites