Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum.
- I don't want to be tied to one company.
O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.
- He demanded that the savage dog be kept tied up.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum.
- I don't want to be tied to one company.
Tom paketi sardı ve iplerle bağladı.
- Tom wrapped the package and tied it with strings.
Tom teknesini iskeleye bağladı.
- Tom tied his boat to the dock.
Rıhtıma bağlanmış birkaç balıkçı teknesi var.
- There are a number of fishing boats tied up at the dock.
Uyandığımda, kendimi bağlanmış buldum.
- When I woke up, I found I had been tied up.
... they remain tied to more ancient ways of life. ...
... Now, we're able to do this because your book purchase is tied to your Google account, not ...