Çözülmesi gereken başlıca üç sorunumuz var.
- We've got three major problems that need to be solved.
Bu sorunun hala çözülmesi gerekiyor.
- This problem still needs to be solved.
Benim iki saat uğraştığım problemi beş dakikada çözdü.
- He solved the problem in five minutes that I had struggled with for two hours.
Öğrenci tüm problemleri daha önce çözdü.
- The student has already solved all the problems.
Sorunun çözülmüş olması gerekir.
- The problem should be solved.
Kebap cinayetleri çözülmüş görünüyor.
- The kebab murders appear to be solved.
... have here in India that can be solved. ...
... They hadn't solved their monetization problem. ...